Türkiye’de artan yaşam maliyetleri, hükümetin “en az üç çocuk” çağrısıyla yeniden gündeme geldi. Ancak kira ve kreş ücretlerinin ulaştığı seviyeler, verilen çocuk destekleriyle kıyaslandığında büyük bir çelişki ortaya çıkıyor.
Büyükşehirlerde ortalama ev kiralarının 25–30 bin TL, kreş ücretlerinin ise yine 25–30 bin TL arasında değiştiği günümüz koşullarında, bir ailenin yalnızca barınma ve çocuk bakımına ayırması gereken tutar aylık 50–60 bin TL’yi buluyor.
Buna karşın devletin sunduğu çocuk destekleri ise sınırlı:
- İlk çocuk için yalnızca bir kez 5.000 TL,
- İkinci çocuk için aylık 1.500 TL,
- Üçüncü çocuk için aylık 5.000 TL destek sağlanıyor; üstelik yalnızca çocuk 5 yaşına gelene kadar.
Bu tablo, “Türkiye Yüzyılı, Aile Yüzyılı” söylemlerinin pratiğe yansımadığını gösteriyor. Memurlar, emekliler ve dar gelirli aileler için artan yaşam maliyetleri karşısında verilen bu destekler bir çocuğun bakım masrafını bile karşılamaktan uzak.
Uzmanlara göre kira ve kreş desteklerinin artırılması, çocuk başına verilen aylık yardımın yaşam standartlarına göre güncellenmesi ve ailelerin ekonomik yükünü hafifletecek yeni sosyal politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, ekonomik sıkışmışlık içerisinde yaşayan vatandaşlar için “3 çocuk, 5 çocuk” çağrıları gerçekçi olmaktan öte, tepki çeken bir söylem hâline geliyor.
Aile kurumunu güçlendirmeyi hedefleyen politikaların, vatandaşın günlük yaşam gerçekleriyle uyumlu hale getirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, “Destekler arttırılmadan bu ülkede bırakın üç çocuğu, bir çocuk büyütmek bile lüks hâline geldi” ifadelerini kullanıyor.
