Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’ndan ilhamla…
Bazen bir ömrün bütün tecrübeleri, bir cümleye sığar: “Yavaş ye, hızlı yürü.”
Ne kadar sade, değil mi? Ama işte bütün mesele bu sadeliği anlayabilmekte.
Osman Müftüoğlu, 50 yıllık hekimliğini yüz maddeyle özetlemiş. Okuyunca fark ediyorsunuz ki, sağlıklı yaşamak sadece “ne yediğinle” değil, “nasıl yaşadığınla” da ilgili.
Zeytinyağıyla tereyağı arasındaki denge kadar, öfke ile huzur arasındaki denge de önemli.
Yavaş yemek, sadece mideye değil, hayata da bir nezaket. Hızlı yürümek ise hem bedene hem de ruha güç katıyor.
Sofrada suyu bile bilinçle içmek gerektiğini hatırlatıyor Müftüoğlu; yemekte değil, hayatta su gibi ol diyor.
“Az ye, çok yürü, erken yat, erken kalk.”
“İncinme, incitme.”
“Eleştiride kıskanç, övgüde cömert ol.”
Ve en önemlisi, “Bu da geçer” demesini bil…
Belki de uzun yaşamın sırrı uzun listelerde değil; birkaç sade alışkanlıkta gizli.
Azla yetinmekte, çok şükretmekte, iyi dostlar biriktirmekte…
Bir fincan çay eşliğinde kendine dönüp, hayatın ritmini yavaşlatmakta.
Unutmayalım: Sağlıklı yaşamak, pahalı ilaçlarda değil; iyi bir niyet, ölçülü bir tabak ve sıcak bir gülümsemede saklı.

