Performans Baskısı ve Uzayan Çalışma Saatleri Hasta Güvenliğini Tehlikeye Atıyor

Sağlık sisteminde performans odaklı düzenlemeler, nöbet uygulamalarının amacını aşındırarak hem sağlık çalışanlarını hem de hastaları riske atıyor.

Türkiye’de kamu hastanelerinde son dönemde nöbetlerin “acil” vaka sınırını aşarak elektif (planlı) ameliyatlara açıldığı, performans baskısıyla çalışanların evden çağrılarak nöbetlere sokulduğu iddiaları sağlık camiasında geniş yankı buluyor. Bu gelişme, hem çalışanların tükenmişlik riskini artırıyor hem de hasta güvenliği konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Nöbet Artınca Riskler Büyüyor

Sağlık sisteminin yürüttüğü performans uygulamaları ile birlikte, hizmet sürelerinin uzatılması ve ameliyathane gibi birimlerin mesai dışı çalışmaya zorlanması gündeme geldi. Bakanlık tarafından yayımlanan yeni düzenlemelerle ameliyat birimlerinin hafta içi akşam saatleri ve hafta sonları da çalıştırılması öngörülüyor. Bu adımın amacı planlı ameliyat backlog’unu azaltmak olsa da, uzmanlar bunun sağlık personelinin yorgunluğunu artırabileceğini ve hata riskini yükseltebileceğini belirtiyor. 

Bilimsel araştırmalar, uzun nöbetlerin ve düzensiz çalışma saatlerinin sağlık profesyonellerinde uyku yoksunluğuna, dikkat azalmasına ve bilişsel performans düşüşüne yol açtığını gösteriyor. Bu tür çalışma düzeninin özellikle acil servis çalışanlarında mesleki yaralanma riskini büyüttüğü ve kritik karar anlarında hataları artırabileceği vurgulanıyor.

Performans Sistemi ve Nöbet Suistimali Tartışması

Meclis tutanaklarında da tartışılan performans sistemi, sağlık hizmetlerinde çalışanların döner sermaye payını doğrudan etkiliyor. Bu modele göre performans puanları, sadece kurumların değil, bireysel çalışanların gelirlerini de belirliyor. Ancak sistemin planlanmadığı ve adil işletilmediği eleştiriliyor; çalışan motivasyonunu zayıflattığı ve çalışma barışını bozduğu ifade ediliyor.

Bu bağlamda, nöbetlerin planlı ameliyatlara açılması eleştirilere konu oldu. Geleneksel olarak nöbetlerin amacı acil durumlara müdahale etmekken, yeni uygulamalarla elektif vakaların da bu saatlere kaydırılması hem “acil” tanımını bulanıklaştırıyor hem de çalışanların üzerindeki performans baskısını artırıyor.

Çalışma Saatleri ve Sağlıkçı Talepleri

Mecliste görüşülen ve sağlık çalışanlarının taleplerini de gündeme getiren raporlar, hekimlerin ve diğer sağlık personelinin nöbet sonrası izin haklarının güvence altına alınmasını, haftalık toplam çalışma saatlerinin belirli sınırlar içinde tutulmasını ve esnek, güvenceli çalışma koşullarının yaygınlaştırılmasını öneriyor. 

Çalışanlar arasında yayılan tartışmalarda ise fazla mesailerin (nöbetlerin) ücretlendirilmesinin çoğu zaman normal mesai ücretinin çok altında kaldığı ve bu durumun hem ekonomik hem psikolojik yük yarattığı belirtiyor. Bu gerçeklik, sağlık çalışanları üzerinde ek bir baskı unsuru oluşturuyor. 

Hasta Güvenliği Sorunu

Uluslararası literatürde de uzun nöbet süreleriyle çalışmanın sağlık hizmetlerinde kalite ve güvenliği olumsuz etkilediğine dair çok sayıda çalışma bulunuyor. Uzun saatler çalışmanın bilişsel performansı düşürdüğü ve klinik hatalara zemin hazırladığı yönünde güçlü bulgular mevcut. (Tıbbi literatür). Bu çerçevede Türkiye’de nöbetlere elektif vakaların eklenmesi, mevcut riskleri daha da artırma potansiyeline sahip.

Sonuç olarak, nöbet uygulamalarının yeniden değerlendirilmesi, “acil” ve “planlı” hizmetlerin net şekilde ayrıştırılması ve performans sisteminin sağlık personelinin motivasyonunu artıracak biçimde iyileştirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde hem çalışan sağlığı hem de hasta güvenliği ciddi tehditle karşı karşıya kalabilir.

Diğer Haberler