ANTALYA / ANKARA — Devlet üniversitelerinin 2025 yılı öğretim üyesi başına düşen atıfverilerinin açıklanmasıyla Türkiye’nin köklü tıp fakültelerinden Akdeniz Üniversitesi, beklenmedik bir şekilde gündemin merkezine oturdu. Bilimsel üretkenliğin temel göstergelerinden biri sayılan atıf ortalamasında üniversitenin 40. sıraya kadar gerilemesi, hem akademik camiada hem de Antalya kamuoyunda büyük şaşkınlık yarattı.
286 öğretim üyesine sahip Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin toplam 224 atıf alarak listede alt sıralara düşmesi, üniversitenin köklü geçmişi ve güçlü akademik kadrosu düşünüldüğünde “alışılmadık bir tablo” olarak değerlendirildi. Bu ani düşüş, hastanenin bilimsel performansında ciddi bir gerileme yaşandığı yorumlarına neden oldu.
Söz konusu verilerin açıklanmasıyla birlikte, kurum içi eğitim kalitesi ve araştırma ortamına ilişkin tartışmalar yeniden alevlendi. Öğrenciler, akademisyenler ve sağlık çalışanları arasında “Bu düşüş neden yaşandı?” sorusu yüksek sesle sorulmaya başlandı.
Öte yandan URAP 2024–2025 sıralamasında üniversitenin genel başarı puanının arttığı ve tıp fakültesi olan üniversiteler arasında 16. sırada yer aldığı görülse de; atıf sayısındaki düşüş, performans kriterleri arasında ciddi bir dengesizlik olduğunu ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre atıf oranındaki bu gerileme sadece bir liste değişikliği değil; “araştırma kültürü, akademik motivasyon ve kurumsal performans” açısından alarm niteliğinde. Hastanenin bilimsel görünürlüğünün azalması, uzun vadede hem nitelikli akademisyen çekme kapasitesini hem de tıp fakültesinin eğitim kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Akdeniz Üniversitesi’nin, yaşanan bu dramatik düşüşle ilgili kapsamlı bir açıklama yapması beklenirken, kamuoyunda “sorun yapısal mı, geçici mi?” sorusu yankı bulmaya devam ediyor.
Türkiye’nin en köklü tıp fakültelerinden biri olan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi, 2025 listesinde yaşadığı sert düşüş ile şimdi tarihin en kritik sınavlarından biriyle karşı karşıya.
