Kamu görevlilerinin sosyal medya paylaşımlarına sınır çizildi: “İfade özgürlüğü, sadakat yükümlülüğüyle sınırlıdır.”
Isparta – 21 Ağustos 2025 | Sağlık Emekçileri Haber Merkezi
Anayasa Mahkemesi (AYM), Isparta’da görev yapan bir doktorun kapalı bir Facebook grubunda yaptığı paylaşım nedeniyle verilen disiplin cezasına ilişkin bireysel başvurusunda hak ihlali olmadığına karar verdi. Yüksek Mahkeme’nin bu kararı, kamu görevlilerinin sosyal medya kullanımı konusundaki sorumluluklarını yeniden tartışmaya açtı.
Olayın Geçmişi: Kapalı Grup Paylaşımı Tartışma Yarattı
Isparta’da kamu hastanesinde görev yapan bir doktor, meslektaşlarının yer aldığı kapalı bir Facebook grubunda, sağlık idarecilerini hedef alan sert bir paylaşım yaptı. Paylaşımda yer alan “iş yeraltı dünyasına kadar gider” ifadesi başta olmak üzere bazı cümleler, tehdit ve şiddet çağrısı olarak değerlendirildi.
Hastane idaresi, söz konusu paylaşımı görevle bağdaşmayan bir tutum olarak görerek doktora “kınama cezası” verdi. Doktor ise paylaşımının kamuya açık olmadığını, yalnızca sınırlı sayıda meslektaşın görebildiği bir ortamda yapıldığını savundu ve cezanın ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini öne sürerek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
AYM: Kamu Görevlisinin İfade Özgürlüğü Sınırsız Değil
Anayasa Mahkemesi, başvuruyu değerlendirdikten sonra doktora verilen disiplin cezasının meşru ve orantılı olduğuna hükmetti. Kararda, kamu görevlilerinin “sadakat, tarafsızlık ve görevin saygınlığı” ilkeleriyle bağlı olduğu hatırlatıldı.
AYM, kamu görevlilerinin de birey olarak ifade özgürlüğüne sahip olduğunu ancak bu özgürlüğün görevlerinin niteliği ve kamu hizmetinin gerektirdiği güven ilişkisinedeniyle sınırsız olamayacağını belirtti.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Kamu görevlileri, görevlerinin gerektirdiği güven, tarafsızlık ve saygınlığı zedeleyecek ifadelerden kaçınmakla yükümlüdür. Tehdit veya şiddet çağrısı niteliğindeki paylaşımlar ifade özgürlüğü koruması altında değerlendirilemez.”
Mahkeme ayrıca, paylaşımın “kapalı grup” içinde yapılmış olmasının hukuki sorumluluğu ortadan kaldırmadığını vurguladı. Çünkü sosyal medya ortamlarının doğası gereği, içeriklerin kolaylıkla yayılabildiği ve kamusal etki oluşturabileceği belirtildi.
Karar Resmî Gazete’de Yayımlandı
AYM’nin kararı, 21 Ağustos 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. Böylece karar, yalnızca ilgili olaya değil, benzer durumlar için de emsal teşkil eden bir içtihat haline geldi.
Hukuk çevreleri, bu kararın özellikle kamu kurumlarında çalışan personelin sosyal medya paylaşımları konusunda sınırları netleştirdiği görüşünde.
Hukukçulardan Yorumlar: “Sadakat İlkesi Hatırlatıldı”
İdare hukuku uzmanı Av. Nermin Aksoy’a göre AYM’nin kararı, kamu görevlilerinin görev dışı davranışlarının da görevle bağlantılı olarak değerlendirilebileceğini gösteriyor:
“AYM’nin bu kararında öne çıkan nokta, sadakat yükümlülüğüdür. Kamu görevlileri, görev yaptıkları kurumun saygınlığını koruma sorumluluğunu taşırlar. Sosyal medya paylaşımları da bu kapsamda değerlendirilir. Dolayısıyla ‘kapalı grup’ veya ‘kişisel alan’ gibi savunmalar, kamu hizmetinin niteliği göz önüne alındığında koruma sağlamaz.”
Bir diğer hukukçu, Prof. Dr. Cem Kurt ise kararın ifade özgürlüğünü tamamen sınırlamadığını, ancak kamu hizmetinin gerektirdiği sorumlulukları hatırlattığını belirtiyor:
“Mahkeme, kamu görevlisinin eleştiri hakkını kabul ediyor. Ancak eleştirinin sınırı, görev yapılan kurumun saygınlığına zarar vermemekle çiziliyor. Sert eleştiri başka, tehdit veya şiddet çağrısı içeren sözler başkadır. AYM bu ayrımı net biçimde yapmış.”
Kamu Görevlileri İçin Yeni Bir Eşik
Bu karar, yalnızca sağlık çalışanlarını değil, tüm kamu görevlilerini ilgilendiriyor. Çünkü artık sosyal medya paylaşımları, sadece bireysel görüş açıklamaları değil; aynı zamanda kamu hizmetinin güvenilirliğini etkileyen davranışlar olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre bu karar, kamu görevlilerinin “özel alan” ile “kamusal sorumluluk”arasındaki çizgiyi daha dikkatli gözetmeleri gerektiğini hatırlatıyor.
Sosyal Medya Paylaşımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Uzmanlar, kamu çalışanlarının sosyal medya paylaşımlarında şu hususlara dikkat etmesi gerektiğini vurguluyor:
- Kurum veya yöneticiler hakkında tehdit, hakaret, şiddet çağrısı veya küçük düşürücü ifadelerden kaçınmak,
- Eleştiriyi ölçülü ve yapıcı bir dille yapmak,
- “Kapalı grup” ya da “özel hesap” gibi ortamlarda dahi paylaşımların yayılma ihtimalini hesaba katmak,
- Görev yapılan kurumun itibarına zarar verebilecek içeriklerden uzak durmak.
Sağlık Çalışanları İçin Mesaj: “Eleştiri Evet, Tehdit Hayır”
Sağlık sektöründe son yıllarda artan idari baskılar ve iş yükü, çalışanların sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirmesine neden oluyor. Ancak bu karar, sağlık çalışanlarının eleştirilerini hukuki sınırlar içinde ifade etmeleri gerektiğini hatırlatıyor.
Sendika temsilcileri, bu tür kararların eleştiri hakkını tamamen ortadan kaldırmaması gerektiğini, ancak kamu görevlilerinin ifade biçimlerinde dikkatli olmalarının önem taşıdığını vurguluyor.
Bir sendika yöneticisi şu ifadeleri kullandı:
“Sağlık çalışanlarının kurumlarını eleştirme, sorunları dile getirme hakkı elbette var. Ancak bu, tehdit ya da hakaret diliyle değil, çözüm odaklı ve etik sınırlar içinde yapılmalı. AYM kararı, aslında bu ayrımı ortaya koyuyor.”
Sonuç: AYM’den Net Mesaj
Anayasa Mahkemesi’nin Isparta’daki doktor davasına ilişkin kararı, kamu görevlilerinin sosyal medya kullanımıyla ilgili net bir sınır çizdi.
Mahkeme, “ifade özgürlüğü”nün kamu görevlileri için tamamen ortadan kaldırılmadığını; ancak sadakat, tarafsızlık ve saygınlık ilkeleriyle sınırlı olduğunu vurguladı.
Bu karar, kamu kurumlarında görev yapan herkes için açık bir uyarı niteliğinde:
Sosyal medyada yapılan her paylaşım, kamu hizmetinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Kaynak: Resmî Gazete – 21 Ağustos 2025
Haber Merkezi: Sağlık Emekçileri
Editör: [ Sağlık Emekçileri Editör Ekibi]
