Muğla’nın Seydikemer ilçesinde zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılan 18 yaşındaki Neslinur Topal’ın hayatını kaybetmesi üzerine ailesinin “hastane ihmali” iddiası gündeme geldi. Genç kızın babası Musa Topal, defalarca zehirlenme şüphesini belirtmesine rağmen kızının ve diğer çocuklarının yalnızca serum takılarak taburcu edildiğini savundu. Topal, kızının ölümünden Seydikemer Devlet Hastanesi’ni sorumlu tuttuğunu söyledi.

Topal ailesinin dramı, 24 Kasım’da kardeş Ramazan Olgun Topal’ın rahatsızlanmasıyla başladı. Neslinur, kardeşini önce sağlık ocağına, ardından Seydikemer Devlet Hastanesi’ne götürdü. Serum tedavisi verilen çocuk, reçete yazılarak eve gönderildi. Ertesi gün bu kez hem Neslinur hem de kardeşi Furkan karın ağrısı ve kusma şikâyetleriyle aile sağlığı merkezinin yolunu tuttu. Buradaki doktor, durumun zehirlenme olabileceğini belirterek aileyi acilen hastaneye yönlendirdi.
Musa Topal, hastaneye gittiğinde doktorlara “zehirlenme şüphesi”ni açıkça dile getirdiğini anlattı. “Çocuklarım 24 Kasım’da tavuk yemişti. Ayrıca üç gün önce her zaman yaptığım gibi buğday deposunu ilaçlamıştım. Doktora bunları açıkça söyledim” diyen Topal, buna rağmen tedavinin yalnızca serum ve reçeteyle sınırlı kaldığını, çocukların her defasında eve gönderildiğini belirtti.
Topal’ın anlatımına göre aile dört kez aynı şikâyetlerle Seydikemer Devlet Hastanesi’ne gitmesine rağmen, her seferinde benzer bir taburcu süreci yaşandı. 26 Kasım gecesi saat 01.44’te tekrar hastaneye götürülen Neslinur da serum takıldıktan sonra sabah taburcu edildi. Ancak genç kızın durumu evde aniden ağırlaştı. “Baba ben ölüyorum, beni kurtar” diye feryat eden Neslinur, babası tarafından hızla Fethiye Devlet Hastanesi’ne götürülmek üzere yola çıkarıldı. Fethiye girişinde ambulansa teslim edilen genç kızın kalbi sevk sırasında durdu; müdahaleyle yeniden çalıştırıldı.
Fethiye Devlet Hastanesi’nde üç kardeş için yoğun bakım ve ileri tedavi imkanları araştırıldı. Baba Topal, sevk işlemlerinin yaklaşık dört saat sürdüğünü belirterek gecikmeden şikâyetçi oldu. Neslinur, sevk edildiği Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Diğer iki kardeş daha sonra İzmir Şehir Hastanesi’ne sevk edildi ve tedavilerinin ardından taburcu edildi.
Kızının ölümünün ardından jandarmaya ve İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne ifade veren Topal, yıllardır aynı şekilde tarımsal ilaçlama yaptığını ve zehrin eve nasıl girdiğini bilmediğini söyledi. Depoda kullandığı “ambar hapı” olarak bilinen kimyasalın siyanür benzeri etki gösterdiğini, ancak kendisinin “evde siyanür bulundu” iddialarından rahatsız olduğunu ifade etti. “Siyanürü ben nereden bulayım? 20 senedir aynı ilacı aynı şekilde kullanıyorum” diyen Topal, çocukların depoya girip girmediğini bilmediğini ancak şikâyetlerin kimyasal zehirlenmeyle uyumlu olduğunu düşündüğünü belirtti.
Musa Topal, çocuklarının rahatsızlanmasından önce evin çevresine de haşere ilacı sıktığını, ancak zehirlenmenin kesin kaynağını bilmediğini söyledi. Buna karşın hastane personelinin zehirlenme şüphesine rağmen gerekli tetkikleri yapmadan çocukları taburcu ettiğini savundu: “Dört kez aynı şikâyetle gittik. Her seferinde serum takıp gönderdiler. Ben hastaneden ve ilgili personelden şikâyetçiyim.”
18 yaşındaki Neslinur Topal’ın ölümü üzerine adli ve idari soruşturmaların sürdüğü bildirildi. Aile, genç kızın ölümünün aydınlatılması ve olası ihmallerin ortaya çıkarılması için süreci yakından takip ediyor.
Kaynak: ANKA

