Bir sendika üyesinin, 6245 sayılı Kanun’un 10. maddesi uyarınca sürekli görev yolluğutalebi hakkında A Devlet Hastanesi’nden B Devlet Hastanesi’ne atanması sonrasında yaptığı bilgi edinme başvurusu, idari yargılama bakımından önemli bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı.
Uzmanlara göre, Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yapılan “bilgi veya görüş talebi” niteliğindeki başvurulara verilen idari yanıtlar, her zaman icrai işlem olarak kabul edilmiyor. İdari yargıda iptal davaları yalnızca kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlere karşı açılabildiği için, idarenin her yazılı cevabı dava konusu yapılamıyor.
Doktrinde;
• hazırlayıcı işlemler,
• bilgilendirme yazıları,
• görüş beyanları
gibi tasarruflar “etkisiz işlem” kabul ediliyor ve bu tür işlemlere karşı doğrudan dava açılması çoğu zaman mümkün olmuyor.
Bu çerçevede, üyelerin yalnızca “görüş talebi” şeklinde yaptıkları başvuruların mahkemelerce idari işlem sayılmamariski bulunduğu belirtiliyor.
“Hak talebi” şeklinde başvuru önerisi
Hukukçular, benzer durumlarda bilgi edinme başvurularının, sadece bilgi veya görüş istemek yerine somut bir hakkın talep edildiği açık ifadelerle yapılmasının önemine dikkat çekiyor. Bu yöntemin:
- idarenin bağlayıcı nitelikte cevap verme yükümlülüğünü güçlendirdiği,
- doğacak uyuşmazlıklarda idari dava yolunu daha sağlam hale getirdiği
ifade ediliyor.
Uzmanlara göre, özellikle özlük hakları, mali haklar ve atama sonrası doğan talepler gibi konularda, başvuruların “bilgi talebi” değil, “hak talebi” niteliğinde yapılması, hem idari sürecin hem de olası yargı yolunun daha sağlıklı işletilmesini sağlayacak.
