2010 tarihli Hemşirelik Yönetmeliği, hemşirelerin görev, yetki ve sorumluluklarını yeniden hatırlatan önemli bir maddeyle gündemde. Yönetmeliğe göre hemşireler, görevlerini devralacak meslektaşı gelmeden, hastaya ilişkin gerekli bilgileri hasta başında sözlü ve yazılı olarak teslim etmeden görev yerlerini kesinlikle bırakamıyor.
Bu kural yalnızca rutin işleyiş için değil, aynı zamanda doğal afet, toplu kazalar ve diğer olağanüstü durumlarda da hayati önem taşıyor. Yönetmelik, bu gibi kritik anlarda hemşireye olan ihtiyaç ortadan kalkmadan kurumdan ayrılmayı yasaklıyor.
Uzmanlar, söz konusu düzenlemenin sağlık hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak ve hastaların güvenliğini korumak adına vazgeçilmez olduğunu vurguluyor. Özellikle yoğun bakım, acil servis ve kritik birimlerde görev yapan hemşirelerin bilgi aktarımı sırasında yapacağı en küçük bir eksiklik bile, hasta güvenliği açısından ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Sağlık çalışanları ise düzenlemenin hem mesleki sorumluluğu hem de hizmetin niteliğini güçlendirdiğini belirtiyor:
“Görev devri bir prosedür değil, hastanın hayatına dair bir güvenlik zinciridir.”
Yönetmelik, hemşireliğin yalnızca bakım vermek değil, aynı zamanda yüksek disiplin ve sorumluluk gerektiren bir meslek olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

