Kamuda 110 Bin Çalışan ‘Yardımcı’ Etiketiyle Mağdur

Kamuda Yardımcı Hizmetler Sınıfı Personelinin Kadro ve Hak Talepleri Gündemde

Kamu sektöründe yaklaşık 110 bin civarında personel, Yardımcı Hizmetler Sınıfı adı altında görev yapıyor. Ancak 1965 yılından beri sahada çalışan bu personelin görev tanımı hâlen net olarak belirlenmiş değil. Farklı eğitim düzeylerine sahip olmalarına rağmen aynı kadro ve haklarla değerlendirilen bu çalışanlar, mali ve özlük haklar açısından mağduriyet yaşıyor.

Kamuda aşçı, berber, bekçi, kaloriferci, teknisyen yardımcısı, terzi gibi görevlerde çalışan personelin, “yardımcı” etiketi nedeniyle sosyal haklardan ve mesleki itibarlarından mahrum bırakıldığı belirtiliyor. Taşeron şirketler aracılığıyla yürütülen birçok görev, son yıllarda sürekli işçi statüsüne geçirilirken, devlet memurları olarak görev yapan yardımcı hizmetler personeli aynı statüyle çalışmaya devam ediyor.

Mevcut sistemde, Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin diğer memurlara göre daha düşük maaş aldığı, ek göstergeden yararlanamadığı ve kariyer yollarının sınırlı olduğu ifade ediliyor. Görev tanımlarının net olmaması nedeniyle çalışanlar görevleri dışında çalıştırılabiliyor ve itiraz ettiklerinde “sorunlu personel” olarak nitelendirilebiliyor.

Uzmanlar ve kamu çalışanları, çözüm önerisi olarak, personelin eğitim durumlarına ve liyakatlerine göre Genel İdare Hizmetleri (GİH) veya Teknik Hizmetler Sınıfı (THS) kadrolarına geçirilmesini öneriyor. Bu sayede hem özlük hakları iyileştirilecek hem de kamuda adalet sağlanacak.

2019 yılında mübaşirlerin GİH kadrosuna geçirilmesi, bu talebin örnek uygulaması olarak gösteriliyor. Benzer düzenlemelerin bugün bekçi, kaloriferci ve teknisyen yardımcısı gibi görevlerde çalışan tüm Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli için de yapılması gerektiği vurgulanıyor.

Yetkililerden, seçim dönemlerinde verilen sözlerin tutulması, kamuda Yardımcı Hizmetler Sınıfı kadrosunun kaldırılması ve çalışanlar arasında eşitliğin sağlanması bekleniyor. Bu talebin bir ayrıcalık değil, anayasanın eşitlik ve adalet ilkelerinden kaynaklanan bir hak çağrısı olduğu ifade ediliyor.

Diğer Haberler