Kanserden Korunmanın 67 Altın Kuralı

Prof. Dr. Erkan Topuz’un Hayata ve Sağlığa Dair Öğütleri

Günümüz dünyasında teknoloji hızla gelişiyor, yaşam kolaylaşıyor; ama bu kolaylıklar bazen sağlığımızı da tehdit ediyor. İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Erkan Topuz, yıllardır kanserle mücadelede yalnızca tıbbın değil, yaşam tarzının da önemine vurgu yapıyor.
Topuz’un uyarı niteliğindeki tavsiyeleri, modern yaşamın içinde sağlıklı kalmanın aslında ne kadar basit ama bir o kadar da ihmal edilen adımlardan geçtiğini hatırlatıyor.


Geceleri karanlıkta, huzurla uyuyun.
Günde en az 6-7 saat, karanlık bir ortamda kaliteli uyku uyumak bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Uyku düzeni bozulmuş bir beden, hastalıklara açık hale geliyor. Bu yüzden haftada en az altı gün erken yatıp erken kalkın.

Teknolojiden uzaklaşın.
Cep telefonlarını, bilgisayarları ve televizyonları yalnızca ihtiyaç duyduğunuzda kullanın. Özellikle uyurken odanızda açık elektronik cihaz bulundurmayın. Telefon görüşmelerini kısa tutun, geceleri cihazları fişten çekin.

Doğal olun, doğaya dönün.
Kozmetik ürünlerden, sentetik malzemelerden, teflon tavalardan uzak durun. Cam, çelik, porselen kaplarda pişirin; pamuk yorgan, yastık kullanın. Zaman zaman yalınayak toprağa basın. Ayakkabıyla evde dolaşmayın. Çünkü doğa, insanın en saf ilacıdır.

Beslenmede ölçü, doğallık ve renk şart.
Haftada dört kez balık, iki kez kırmızı et tüketin. Balığın kılçığı, domates, brokoli, ıspanak, kara lahana, zerdeçal, yeşil çay, böğürtlen ve kara üzüm gibi antioksidan deposu gıdaları sofranızdan eksik etmeyin.
Zeytinyağı, zeytin, keçi peyniri, esmer pirinç ve kefir günlük beslenmenizde yer alsın. Beyaz un, şeker ve fazla tuzdan uzak durun. Mümkünse kaya tuzu tercih edin.
Süt yerine ayran veya yoğurt tüketin. Meyve suyu değil, taze meyve tercih edin. Fast food alışkanlığı, kanserin en sinsi dostudur.

Su ve temizlik bilinci.
Sebze ve meyveleri mutlaka elma sirkeli suda bekletin. İçme suyunun markasını belli aralıklarla değiştirin. Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alın. Kuru temizleme işlemlerinden kaçının.

Ruh sağlığı, bedenin anahtarıdır.
Stres, kanserin en güçlü tetikleyicilerinden biridir. Aile sevgisine, dostluğa, doğaya ve sevgiye sarılın. Elinizdeki imkanlarla mutlu olmayı bilin. Şükür duygusu, bağışıklık sistemini bile güçlendiren bir enerjidir.

Sigaranın dönüşü yok.
Topuz’un en sert uyarılarından biri sigara içenlere: “Sigara içiyorsanız akciğer kanserine yakalanma riskiniz yüzde 85-90’dır.” Vücudun kendini yenileyebilmesi için sigarayı hemen bırakın; kırmızı meyveler, meyan kökü gibi doğal desteklerle arınma sürecini hızlandırın.

Hareket, yaşamın ilacıdır.
Her gün oksijenli bir ortamda en az yarım saat yürüyün. Hareketsizlik, kan dolaşımını yavaşlatır, vücudu toksinlere açık hale getirir. Unutmayın, “beden çalıştıkça gençleşir.”

Ve en önemlisi: Doktorunuza danışın.
Bitkisel ürünler, vitaminler, hatta doğal takviyeler bile ilaçlarla etkileşime girebilir. Her bitki “zararsız” değildir. Prof. Topuz’un altını çizdiği gibi: “Kanser hastaları doktoruna danışmadan hiçbir bitkisel karışım kullanmamalıdır.”


Son söz:
Prof. Dr. Erkan Topuz’un bu 67 önerisi, yalnızca bir sağlık rehberi değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi. Bilimin ışığında, doğanın rehberliğinde, sevginin gücüyle yaşamak…
Kanserden korunmanın yolu, aslında kendimize iyi davranmaktan geçiyor.


Diğer Haberler