Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “1.5 trilyon TL’lik dev sağlık bütçesi ve 1.5 milyonluk sağlık ordusu” açıklamasına rağmen OECD’nin 2025 verileri sağlık sisteminin farklı bir tablo çizdiğini ortaya koydu.

OECD’nin son raporuna göre Türkiye, kişi başı sağlık harcamasında 2.309 dolar ile 5.967 dolarlık OECD ortalamasının yüzde 61 altında kaldı. Sağlık harcamasının GSYH’ye oranı da OECD’nin yüzde 9,3’lük ortalamasına karşılık Türkiye’de yalnızca yüzde 4,7. Bu veriler Türkiye’yi sağlığa en az pay ayıran OECD ülkelerinden biri yapıyor.
Personel yoğunluğu da eleştirileri doğruladı: Bin kişiye düşen hekim sayısı Türkiye’de 2,4’e, hemşire sayısı ise 3,1’egerilerken, OECD ortalaması sırasıyla 3,9 ve 9,2. Türkiye, nüfusa göre hekim + hemşire toplamında da listenin en altında yer aldı.
Veriler, sistemdeki yükün büyük bölümünü omuzlayan sağlık çalışanlarının “1.5 milyonluk sağlık ordusu” söylemiyle değil, düşük personel yoğunluğu ve aşırı iş yüküyletanımlandığını gösteriyor.

Aile hekimlerinin çok ilaç yazdığı gerekçesiyle bordrodan kesinti yapılması da tartışma yarattı. OECD verileri antibiyotik kullanımının Türkiye’de yüzde 12,1, OECD’de ise 15,6olduğunu göstererek bu gerekçeyi çürüttü.
Rapor; bütçe arttı söylemine rağmen Türkiye’nin sağlığa en az kaynak ayıran, en düşük personel yoğunluğuyla çalışan, en baskı altında olan sağlık sistemlerinden birine sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

