Ankara – TBMM
Türkiye’de psikologlar, son düzenlemeler ve sınırlı atama politikaları nedeniyle mesleki haklarının sistematik biçimde daraltıldığını belirterek tepkilerini sürdürüyor. Son yıllarda her yıl yaklaşık on binlerce öğrencinin mezun olduğu psikoloji bölümlerinde, artan mezun sayısına rağmen kamuda açılan kadroların son derece düşük kalması, mesleğin geleceğine dair kaygıları büyüttü.
Psikologlar, özellikle klinik psikoloji yüksek lisansı şartının kamuda ve özel sektörde ek bir bariyer hâline geldiğini, ülkenin hiçbir sağlık mesleğinde bulunmayan bu ek koşulun kabul edilemez olduğunu belirtiyor. Lisans mezunlarına tanınması gereken “psikolog” unvanı ve çalışma haklarının, yönetmelik değişiklikleriyle sınırlandırılması da meslek temsilcileri tarafından “hak gaspı” olarak yorumlanıyor.

Yeni düzenlemeler doğrultusunda, lisans diplomasına sahip psikologların birçok alanda çalışmasının fiilen engellenmesi; hem mezunların yıllarca verdikleri emeği geçersiz kılıyor hem de toplumun ruh sağlığı hizmetlerine erişimini zorlaştırıyor. Ülke genelinde artan ekonomik sıkıntılar, toplumsal travmalar ve ruh sağlığı hizmetlerine olan ihtiyaç göz önüne alındığında, psikolog sayısının artırılması gerekirken mevcut düzenlemelerin ters yönde sonuç doğurduğu belirtiliyor.
Psikologlar, devlet üniversitelerindeki klinik psikoloji yüksek lisansı kontenjanlarının ihtiyaçla kıyaslandığında son derece yetersiz olduğunu vurguluyor. Her yıl yaklaşık 12.500 psikolog mezun veren Türkiye’de klinik psikoloji yüksek lisansı kontenjanlarının yalnızca yaklaşık 100 civarında olması, “gençlerin önü kapatılıyor” yorumlarına yol açtı.
Meslek örgütleri ve psikologlar, lisans düzeyindeki mesleki yetkilerin yeniden tanınmasını, kamuda psikolog kadrolarının artırılmasını ve mesleğin kapsamını net şekilde belirleyen bir Psikologlar Meslek Yasası çıkarılmasını talep ediyor. Meclis genel kurulunda da gündeme taşınan sorunlara yönelik kalıcı bir adım atılmadığı sürece, psikologların eylemlerini ve hukuki mücadelelerini sürdürecekleri ifade ediliyor.
Psikologlar, “Bu ülkenin ruh sağlığı hizmeti için buradayız. Haklarımızı, unvanımızı, emeğimizi yok sayan hiçbir düzenlemeyi kabul etmiyoruz” diyerek mücadelelerinin devam edeceğini belirtiyor.

