Türkiye’nin yetiştirdiği genç bilim insanları bir bir yurt dışına giderken, son başarı Avusturya’nın başkenti Viyana’dan geldi. Kardiyolog Doç. Dr. Çağlayan Demirel, kalp cerrahisinde dünya literatürüne geçen bir operasyonla Viyana Üniversitesi tarafından ödüle layık görüldü. Ancak bu başarı, Türkiye’nin yıllardır çözülemeyen beyin göçü sorununu yeniden gündeme taşıdı.
Viyana’da çalışmalarını sürdüren Kardiyolog Doç. Dr. Çağlayan Demirel, aynı anda dört kalp kapağını kapalı yöntemle değiştirmeyi başaran dünyanın sayılı hekimleri arasına girdi. Tıp çevrelerinde “olağanüstü cerrahi ustalık” olarak nitelenen bu operasyon, hastane yönetimi ve akademik çevreleri harekete geçirerek Demirel’i “Yılın Bilimsel Başarısı” ödülüne taşıdı.
“Bu başarı Türkiye’nin de başarısı olabilirdi”
Demirel’in uluslararası arenadaki yükselişi tıp dünyasında takdirle karşılanırken, Türkiye’deki uzman hekimler ve akademisyenler bu durumu buruk bir gururla izliyor. Çünkü Demirel, tıpkı binlerce nitelikli hekim gibi, kariyerine Türkiye’de başlamış; fakat koşulların zorlayıcılığı nedeniyle rotasını yurtdışına çevirmişti.
Uzmanlar, beyin göçünün özellikle sağlık sektöründe kritik bir seviyeye ulaştığını vurguluyor. Son yıllarda her ay yüzlerce genç doktor, daha iyi çalışma koşulları, şiddetsiz bir çalışma ortamı ve bilimsel özgürlük için yurt dışına çıkıyor. Demirel’in başarısı ise bu tablonun çarpıcı bir örneği olarak değerlendiriliyor.
“Gitmek zorunda kaldım”
Demirel’in çevresine yaptığı açıklamalarda, Türkiye’de kalmayı istemesine rağmen bilimsel çalışma imkânlarının kısıtlılığı, yoğun iş yükü, fiziksel ve psikolojik yıpratıcı ortam, ve gelecek kaygısı gibi nedenlerin kararında etkili olduğu ifade ediliyor.
Bir doktor gidince aslında ne kaybediyoruz?
Uzmanlara göre bir hekimin ülkeyi terk etmesi, sadece bir doktorun kaybedilmesi anlamına gelmiyor.
Aynı zamanda:
- 20–25 yıllık eğitim emeği,
- milyonlarca liralık kamu yatırım maliyeti,
- gelecekte yapılabilecek yerli bilimsel katkılar,
- toplumun nitelikli sağlık hizmetine erişim şansı
ülke dışına çıkmış oluyor.
Demirel’in ödülü ise Avusturya basınında geniş yer bulurken, Türkiye’de “Biz neden tutamadık?” sorusu yeniden gündemde.
Türkiye bilim insanlarına kucağını açmazsa…
Uzmanlar, benzer örneklerin önümüzdeki yıllarda daha da artacağını belirtiyor. Birçok genç doktor, eğitimini tamamlar tamamlamaz valizini toplayıp Avrupa’nın ya da Kanada’nın yolunu tutuyor. Bu durum, Türkiye için sadece sağlık sektöründe değil, teknoloji, mühendislik ve akademik alanlarda da stratejik bir tehdit anlamına geliyor.
Kaynak:S.M.P
