ANKARA – Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tartışmaya açılan ve üst düzey kamu görevlilerinin maaşlarına yapılması öngörülen en az 30 bin TL’lik ek iyileştirme teklifi, kamu vicdanında infiale yol açtı. Teklifin kabul edilmesi durumunda, şahsa bağlı kadrolarda maaş farkı 83 bin TL’ye kadar çıkacak ve kamu hizmetlerinde adaletsizlik sarmalını derinleştirecek.
Birinci Vicdan Yarası: Şahsa Bağlı Kadrolarda Maaş Uçurumu
Sağlık Liyakat-Sen Genel Başkanı Mehmet Demirel, teklif edilen düzenlemeyi eleştirerek, şahsa bağlı kadrolar ile üst düzey yöneticiler arasındaki maaş uçurumuna dikkat çekti.

| Kadro / Ünvan | Mevcut Maaş (Ortalama) | Zam Sonrası (Tahmini) |
| Bakan Müşaviri / Daire Başkanı | 113.000 TL | 143.000 TL (+30.000 TL) |
| Sağlık Uzmanı (Şahsa Bağlı) | 95.000 TL | 95.000 TL |
| Araştırmacı (Şahsa Bağlı) | 75.000 TL | 75.000 TL |
| APK / Eğitim Uzmanı (Şahsa Bağlı) | 60.000 TL | 60.000 TL |
Demirel, “Biri 60 bin almaya devam ederken, bir başkası 143 bin TL alacak. APK uzmanlarının günahı nedir?”diyerek adaletsizliği vurguladı.
İkinci Vicdan Yarası: Enflasyon Gerekçesi ve Asıl Mağdurlar
Maaş iyileştirmesinin gerekçesi olarak enflasyon gösterilse de, Demirel bu gerekçeyi eleştirdi:
“Asgari ücretliler, emekliler, kamuda çalışan memurlar hayat pahalılığından etkilenmiyor mu? Önce onlara, sonra şahsa bağlı kadrolara bakılmalı.”
Üçüncü Vicdan Yarası: Yönetici-İşçi Maaş Dengesizliği
Kamu hizmetinin temelini oluşturan hastane ve teknik kadrolarda maaş dengesizliği dikkat çekiyor:
- Hastane Müdürü: Ortalama 70.000 TL
- İşçi Kadroları (Temizlik, Güvenlik): Ortalama 90.000 TL (tediye ve ikramiyeler dahil)
- Mühendisler: Ortalama 70.000 TL
Demirel, “Üst yönetime 30 bin TL artış yapılacak, adalet terazisi nereye konulacak?” sorusunu yöneltti.
Memur-Sen ve Yetkili Sendikaların Rolü
Demirel, hükümetin memurlara zam yaparken yetkili sendikaların sessiz kalmasını da eleştirerek, “Memur-Sen bu işin neresinde; içinde mi, dışında mı, kenarında mı?”diye sordu.
Son Çağrı: Adaleti Esas Alın
Demirel açıklamasını, Necip Fazıl Kısakürek’in dizeleriyle bitirdi:
“Allahın on kuluna on pul birine dokuz pul. Dokuz kişiye bir pul.”
Genel Başkan, milletvekillerine çağrıda bulunarak, “Önce adaleti esas alın, ardından nimet-külfet dengesini adil bir şekilde dağıtın” dedi.

