Resmî Gazete’de yayımlanan kararla 2026 yılı için yeniden değerleme oranı %25,49olarak ilan edildi. Bu oran, önümüzdeki yıl vergi, harç ve cezaların %25,49 artacağıanlamına geliyor. Ancak aynı artış memur maaşlarınayansımayınca, kamu çalışanlarından yükselen tepki büyüyor.
Vergi artışında tam oranın altında kalmayan devlet, memur maaşında neden fren yapıyor?
Ekonomistler, yeniden değerleme oranının “tam ve eksiksiz” uygulanırken, memur maaş artışlarının yıllardır enflasyonun gerisinde kaldığını hatırlatıyor.
Memurlar ise tabloyu şöyle özetliyor:
“Devlet kendi alacağına %25,49 zam yapıyor ama bize aynı oranda artış çok görülüyor.”
Gelir aynı, gider iki kat: Memurun maaş hesabı tutmuyor
Memur sendikaları, artan vergi, akaryakıt, ulaşım ve kira giderlerine dikkat çekerek, maaş artışlarının yaşam maliyetini karşılamadığını ifade ediyor.
Bir kamu çalışanı durumu şöyle anlattı:
“Maaşa %15–20 bandında artış geliyor, fakat vergilere ve harçlara %25,49… Bu hesapla memur, daha yılın ilk ayından eksiyle başlıyor.”
“Yeniden değerleme, memura değil sadece devlete çalışıyor” eleştirisi
Sendikaların ortak görüşü net:
- Vergi, ceza ve harç artışları devletin gelirini artırıyor.
- Aynı oranda yapılmayan memur zammı ise kamu çalışanının reel gelirini düşürüyor.
- Yüksek yeniden değerleme oranları, alım gücü zaten azalan memura ek yük bindiriyor.
Ekonomistler, bu dengesizliğin gelir dağılımını daha da bozacağı görüşünde.
Bu fark neden önemli?
Örneğin;
- 2026’da pasaport harcı, ehliyet harcı, yargı harçları, trafik cezaları %25,49 zamlanacak.
- Fakat memur maaşı artışı, gerçekleşen enflasyon yerine hedef enflasyona göre hesaplanırsa, yine bu oranların altında kalacak.
Sonuç:
Devlet kasası dolarken, memurun cüzdanı aynı hızla boşalıyor.
Memurdan sert tepki: “Bize gelince tasarruf, vatandaşa gelince zam”
Bir başka memur da çelişkiye dikkat çekiyor:
“Bizden tasarruf istiyorlar ama kendi gelir kalemlerine zam yaparken en ufak tereddüt yok. Tasarruf sadece çalışan için mi geçerli?”
